• Anasayfa
  • Yönetim Kadrosu
  • Yayın Politikası
  • İletişim

Grimag


  • Öykü
  • Şiir
  • Düşün
  • Söyleşi
  • Görsel Sanatlar
  • Kitap
  • Editör

“KÜÇÜK ŞEYLER” ÜSTÜNE; / ŞAHİN KELLECİ – KIVANÇ SEZER

0
PAYLAŞILAN
PaylaşTweet

 

“KÜÇÜK ŞEYLER” ÜSTÜNE;

 

Çok sayıda kısa film, belgesel ve ödülden sonra, Uzun metraj üçlemesinin ilk filmi Babamın Kanatları’yla tanıdığımız, Küçük Şeyler’le oldukça sevdiğimiz ve üçlemenin son filmini sabırsızlıkla beklediğimiz Kıvanç Sezer’le kısa bir sohbet gerçekleştirdik.

 

Şahin Kelleci:Ben KHK’lı biriyim.  Birden bire 150 bin kişi işsiz kaldı. Filmi izleyince şok oldum.”Aynı bizi anlatıyor” dedim. Filmden çıkınca KHK’lıların toplantısı vardı. Bu filmi anlattım. “Bütün illerde bu filmi gösterelim, yönetmeniyle söyleşi yapalım” dedim. Yaşadığımız sıkıntıları bu filmle anlatabiliriz diye düşündüm.  Daha sonra Eğitim –Sen’den mesajınız geldi. Çok sevindim. Daha sonra sendikayı aradığım gösterim tarihini, bileti nereden alacağımızı sordum. Sendika sadece çağrı yaptıklarını, bir organizasyon yapmadıklarını söyledi. Sizin sendikalarla iş birliği yaparak tuttuğunuz yol çok doğru bir yol bence. Buradan yola çıkarak sendikanın desteğini yeterli buluyor musunuz? Bu tarz filmlerin ilgili kesimlerle buluşturulması, mesela işsizlerle buluşturulması bağlamında sendikalara neler düştüğünü düşünüyorsunuz?

Kıvanç Sezer:Sendikalarla ilk filmimden bir tanışıklığım oluştu. Beni birçok ildeki gösterime davet etme nezaketi gösterdiler. O dönem KHK’larla mücadele ediyordu Eğitim-Sen ve KESK’e bağlı diğer sendikalar. Bu çabalar çok kıymetli. Her bir insana ulaşmakta kırıntısı da kalmış olsa toplumun örgütlü kesimlerinin çok önemli katkıları oluyor. Sadece sendikalar değil, Barolar, Meslek Birlikleri, Üniversiteler ve Sinema Kulüpleri ile de ortak çalışmalar yürütüyoruz. İşsizlik meselesinde KHK’lıların yaşadığı çok büyük sıkıntılar var. Filmler her zaman için bu tür meselelerin konuşulması ve toplumda yaygınlık kazanması için önemli araçlardan olmuştur. Dilerim “Küçük Şeyler” işsizlik denilen insanlık krizinin daha çok konuşulmasına vesile olur.

Şahin Kelleci:Yeni-e Dergisi’nin Aralık sayısında dağıtım krizinin aşılması ve diğer sorunlar için; “Devletin rol üstlenmesi lazım. Bu sorun özel sektörün vicdanına bıraktığın zaman çözülmez” demişsiniz. Devlet tüm imkânlarını kendisine muhalif olanlara karşı kullanıyor. Bu anlamda kendisine muhalif sanat eserlerini neden desteklesin?

Kıvanç Sezer:Bugünün politik koşullarında desteklemesi zor. Olsun bizim yine de ideal durumu savunmamız gerekir. Sinema sanatı açısından baktığımızda bu kamusal sorunu yine kamusal bir yapı olan devlet çözebilir ve çözmelidir. Devlet yapılan filmleri destekliyorsa, desteklediği bu filmlerin toplumla buluşmasında etkin bir şekilde dağıtım ve salon desteği vermelidir. Bu konuda kültür ve sanat politikası insanların iyi eserlerle ulaşmasını teşvik edecek yönde olmalıdır. Bugün Türkiye’de sinema alanında en büyük sorunlardan birisi bu eserlerin insanlara yeterince sunulmaması ve izleyicinin kendisine durmadan sunulan tek örnek filmler arasından seçmek ve giderek bu filmleri talep etmek noktasına gelmesidir.

Şahin Kelleci:Şenay Aydemir’in Evrensel Gazetesi’ndeki yazısını “Peki, Ken Loach gerçekten kimin için film yapıyor? Her ne kadar önemli festivallerde gösterilse de, yaşamının bu noktasında festivaller, sinefiller ve eleştirmenler için film yaptığını sanmıyorum. Muhtemel ki, emekçilerin kronik sorunlarını, basit, anlaşılır ve duygusal bir dille anlatmakla daha çok ilgileniyor. Ve yine muhtemel ki, bu filmlerin festivaller ve eleştirmenlerden daha çok hikâyesini anlattığı insanlar tarafından izlenmesini önemsiyor. “Üzgünüz, Size Ulaşamadık” en çok da kapitalizmin ağır çalışma koşulları altında var olmaya çalışanların anlayıp seveceği bir film. Kendi seyircisine ulaşması temennisiyle…” sözleri ile bitirdi. Bu anlamda sizin filminizi seyirci ile kimin buluşturması gerekir?

Kıvanç Sezer:Ben toplumun tüm kesimlerine film yapıyorum. Yaptığım filmlerde bu ülkeye dair, yaşadığımız sıkıntıları, umutsuzlukları ve mümkünse güzellikleri anlatmaya çalışıyorum. Elbette Türkiye seyircisinin ilk önce bu filmlere ulaşabilmesini isterim. Festivaller bunun önemli araçları ama sınırlı sayıda insanlar bu festivalleri takip ediyor. Bir AVM’de, bir kültür merkezinde, bir gece geç saat uykusu kaçmışken TV’de onların karşısına çıkmak ve duygu dünyalarına girmek isterim. Bizler ölüp gideriz ama filmlerimiz kendi yolculuğuna devam eder.

Şahin Kelleci:Memlekette genç işsiz sayısı bir hayli yüksek… Son günlerde yaygınlaşan intiharlarda işsizliğin payı nedir sizce?

Kıvanç Sezer:İşsizlik kapitalizmin ihtiyacı olan bir tür yedek iş gücü stoğu, bir yan etki ve aynı zamanda bir insani kriz. Bu boyutuyla hem psikolojik hem de maddi olarak insan hayatına büyük bir etkisi var. Son günlerde yaşanan intiharlarda hem işsizliğin hem yoksulluğun şüphesiz büyük bir etkisi var. Psikolojik deyip işin içinden çıkamayacağımız bir toplumsal yara.

Şahin Kelleci:Filmde işsizlik konusunda kapitalizmin rolünden hiç bahsedilmemiş ya da üstü örtük bahsedilmiş. İşsizlik Bahar ve Onur’un da suçu değildir aslında. Bunu Bahar’ın fark etmemesi gayet normal… Çünkü çoğu insan bunu göremiyor. Göremediği için birbirine düşüyor. Onur’a teklif edilen daha düşük gelirli işi kabul etmemesi Bahar’ı haklı da olabileceği bir pozisyona getiriyor. Filmde işsiz kalmanın faturası, sonunda Bahar tarafından Onur’a kesiliyor. Seyircinin Bahar’ı ya da Onur’u suçlamaması için filmde seyirciye en azından işsizliğin kapitalizmle ilişkisini gösteren ipuçlarının verilmesi daha doğru olmaz mıydı? İşsizliğin asıl sorumlusu kim?

Kıvanç Sezer:İşsizliğin bir tane sorumlusu yok. Bazen mobbing bazen bir şirketin kapanması bazen de yapısal reformlara gidilmesi işsizliğe yol açıyor. Bazen de okuduğunuz bölümün sonucu olarak iş bulamıyorsunuz. Bu işi tek başına bir etmenle açıklayamayız. Bizim filmimizde ise karmaşık bir şirketsel durum var. Ürettikleri ürüne dair spekülasyonlar var. Bundan dolayı bir mümessili işten çıkarmasını istiyor Onur’un. Onur bunu yapamayınca da bu onun performansına yansıyor. Şirketin yapısal değişiminde bir şekilde eleniyor. Bahar işten atıldığı için değil yeni iş arayışlarında Onur’un gerçeklikle bağı koptuğu için ona yükleniyor. Yüklenecek başka kimse yok. Bu toplumsal sorun bir ilişkinin kimyasını ve dengesini bozuyor. Özellikle geri dönüş sahnelerinde Onur’un iş hayatını hatırladığı sahnelerde şirketsel hiyerarşiyi ve giderek kapitalizmi işaret ediyoruz diye düşünüyorum.

Şahin Kelleci:Bundan sonraki gösterimlerde nasıl bir yol izleyeceksiniz?

Kıvanç Sezer:Filmi göstermek isteyen kurum ve sendikalarla ya da sinema kulüpleriyle gösterimlerimize devam edeceğiz. Özellikle filmin vizyona giremediği şehirlere filmimizle gitmek ve seyirciyle buluşmak için tüm gücümüzle çalışıyoruz. “Küçük Şeyler”in o kadar küçük olmadığını anlatmaya da devam edeceğiz.

Bu kısa söyleşi için teşekkür ediyor, Babamın Kanatları ve Küçük Şeyler’den sonra çekeceğiniz bu üçlemenin son filmini sabırsızlıkla bekliyoruz.

 

 

Oca 2, 2020ozlem
GÜLÜŞLERİMİZ ÇÜRÜDÜ... EDEBİ BEĞENİLERİMİZ DE .... / ADNAN GERGEREDEBİYAT VE ŞİDDET YA DA SONDAN BAŞA / A. İBRAHİM

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

2 Ocak 2020 Genel, Sayı 11, Söyleşi250
OCAK - ŞUBAT 2023
Son Yazılar
  • BİR AYRILIŞ HİKAYESİ YAZMAMAYA NİYETLENDİM / BİLGE ECE ÜREK
  • AŞK BİN ANKA HAVALANIŞI / SELDA KAYA
  • KARDA ERİYEN DOLAR / AYŞE KAYGUSUZ ŞİMŞEK
Saki Sunağı

Yan Ilgın yanım yan, çağır geceye geleni

Ne alacaksa alsın – versin ne verecekse

Aşk’a zaman mı var?

En Çok Yorumlanan
BİR MERMİYİM BEN / ALİHAN DEMİR
40 Comments
SONUCUN NEDENİ / ALİHAN DEMİR
33 Comments
YAZMALIYIM / ALİHAN DEMİR
32 Comments
Arşivler
  • Sayı 1
  • Sayı 2
  • Sayı 3
  • Sayı 4
  • Sayı 5
  • Sayı 6
  • Sayı 7
  • Sayı 8
  • Sayı 9
  • Sayı 10
  • Sayı 11
  • Sayı 12
  • Sayı 13
  • Sayı 14
  • Sayı 15
  • Sayı 16
  • Sayı 17
  • Sayı 18
Kültür ve Edebiyat Dergisi

 

En çok Görüntülenen
BİR MERMİYİM BEN / ALİHAN DEMİR
1,636 views
YAZMALIYIM / ALİHAN DEMİR
1,494 views
SONUCUN NEDENİ / ALİHAN DEMİR
1,361 views
Arşivler
  • Sayı 1
  • Sayı 2
  • Sayı 3
  • Sayı 4
  • Sayı 5
  • Sayı 6
  • Sayı 7
  • Sayı 8
  • Sayı 9
  • Sayı 10
  • Sayı 11
  • Sayı 12
  • Sayı 13
  • Sayı 14
  • Sayı 15
  • Sayı 16
  • Sayı 17
  • Sayı 18
Haber Bülteni

Etkinliklerden haberdar olmak için

lütfen mail adresinizi giriniz.

    tersakansanat@gmail.com

    Telif Hakkı © 2019 Tersakan Sanat - Tasarım Polo Yazılım