
PLATONİK ÇAKMAK
Bir sonbahar akşamında üşüyorsun. Avuçlarında yıllanmış anne sıcaklığı. Dilin damağın daha dün ettiğin küfürler tadında.
Sahi kininin doğurduğu sessizlik kimdendi? Boş ver …
Hadi kalk gidelim bir çay ocağına… Şekersiz çay içeceğim… Sana da süslü şekerlere bir çay söylerim… Maksat sen gül, güneş açsın kalbimin şafağında. Olmaz dersen zaten şekersiz içiyorum çayı…
Bana kalır avucundaki anne sıcaklığı…
Sessizliğine bürünür gece olurum… Yok olurum, öylesine…
II
Platonik bir çakmaktım… dolup dolup taşardım… hem yakar hem yanardım… duman ardında yüzler vardı… hepsini tanırdım… ama yalnızdım… Herhangi bir masada unutulurdum. Öylece kalakalırdım… Platonik bir çakmaktım…. Anladım, hep kendini öldürmeye çalışan bir cellattım…
Bir cevap yazın